Beşiktaş’ın yeni yabancıları Süper Kupa’da testten yüzlerinin akıyla çıktılar. Kartal geleceğe artık umutla bakıyor. Immobile ve Rafa Silva oynadıkları futbolla, attıkları goller ve asistleriyle göz kamaştırdı. Peki yerliler? Valla Mustafa Hekimoğlu’na hayran kaldım. O fiziğe karşın çok çabuk, çok teknik, Muslera gibi tecrübeli bir kaleciyle gol atmak kolay iş değildir.
Mustafa’nın maşallahı var, bu da şunu gösteriyor; Beşiktaş’ın altyapısında işler yolunda gidiyor. Demem o ki altyapı iyi üretiyor. Önce Semih’i ardından da Mustafa’yı vitrine çıkardılar, sırada birçok gencin olduğunu dostlar söylüyor. Eee yıllardır yazıyoruz, ‘şu altyapıya biraz rotayı kırın, yatırım yapın, arka bahçenizi ayağa kaldırın’ diye… Nihayet sesimizi duyurduk. Mehmet Ekşi yönetimindeki altyapı Beşiktaş’a fabrika gibi oyuncu üretiyor. Ekşi ve ekibi övgüyü de, alkışı da hak ediyor.
***
Adı var, alıcısı yok!
Aboubakar’ın yeteneğine gıkımız çıkmaz. Ne var ki taaa Sergen Yalçın döneminde başlayan sıkıntılar, bugün de devam ediyor! İkinci kez gelişine karşıydım, bugün de karşıyım! Yönetim onu göndermek için kılı kırk yarıyor! Ancak adamın adı sanı var, gelin görün ki alıcısı yok! Yattığı yerden para kazanmaya alışmış! Beşiktaş’ın kasasına zarar veriyor. Yazık, hem de çok yazık!
***
Başımızın tacısınız
Filenin Sultanları, Paris Olimpiyatı’nda yarı finale kaldı… Valla helal olsun onlara, bizleri futboldan kopardılar, voleybolun bağımlısı olduk sayelerinde! Türk kadınının ne kadar güçlü olduğunu cümle aleme bir kez daha kanıtladılar. Çin ile yapılan mücadelede hop oturup, hop kalktık, voleybol fanatiği olan eşim Şerife, tıpkı Filenin Sultanları gibi sevinçten gözyaşı döktü. Sizler her daim başımızın tacısınız. Biliyoruz ki, adınızı finale de yazdıracaksınız, yolunuz açık, şansınız bol olsun.
***
Buruk kontrolden çıkıyor
Yerli hocalarımızın başarılarını alkışlar, onların yanında dururum… Örneğin Okan Buruk, çıraklıktan ustalığa terfi eden yerlilerimizin arasındaki yerini çoktan aldı. Galatasaray gibi büyük bir camiayı şampiyonluğa ulaştırmak sanıldığı kadar kolay değildir. Onun içindir ki Buruk, kantarımda her daim ağır basıyor.
Ne var ki büyüklerimiz, ‘Her güzelin bir kusuru vardır’ derler! Okan Buruk’un yenilgiyi kabul etmeyen bir yapısı var, bu kusur değil elbette. Ancak dikkatimi çeken bir konu var ki, yazmadan geçemem. Kenarda öfkesini kontrol edemiyor, oyundan kopuyor, yan yollara sapıyor! Hani ‘dudak’ okuma olsa, vay Buruk’un haline! Süper Kupa törenine ağır yenilgiden sonra Galatasaray’ın çıkması, rakibini alkışlaması centilmenlik örneğidir, kutluyoruz. Peki, Okan hocam, gördüğümüz kadarıyla herkes o törende yer aldı, peki Icardi neredeydi! Ünlü golcünün tepkisinin adresi neresidir, bizimkisi merak işte!
***
GÜZEL SÖZLER
“Kendi geleceğinizi yazmak istiyorsanız, kalemi başkalarının eline vermeyin.”
ALEKSANDR PUŞKİN