Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, basın açıklaması düzenledi. Düzenlediği basın açıklamasında iktidar ve muhalefeti sert bir dille eleştiren İnce, Erdoğan’ın Eskişehir programında söylediği “Babalar sözünü tutar. Evet vallahi ben yaptım.” Sözlerine gönderme de bulunarak “Vallahi de billahi de şahidiz, evet sen yaptın. Doları 1.5 liradan 30 Liraya sen çıkardın.” Dedi. Açıklamalarında CHP’yi de eleştiren İnce “Ben diyorum siyasette ilke, o diyor ki istedi benden ilçe” dedi.
ÖN SEÇİM YAPAN PARTİLER EŞ DOSTU ADAY YAPMAYA BAŞLADI
Erdoğan 22 yılda Türkiye’yi o kadar otoriterleştirdi ki bütün siyasi partiler bundan nasibini aldı. 50 yıl önce bile ön seçim yapan partiler artık eş dostu aday yapmaya başladı, Türkiye’nin durumu bu. Değerli arkadaşlarım, 22 yıldır Türkiye’yi yönetiyor, 22 yıldır.
VALLAHİ ŞAHİDİZ SEN YAPTIN DOLARI 1,5 LİRADAN 30 LİRA SEN YAPTIN
Geçtiğimiz günlerde gençlerle bir toplantı yapıyor Sayın Erdoğan, ve oradaki gençler diyor ki Sayın Erdoğan’a “babalar sözünü tutar” o da diyor ki “evet, vallahi ben yaptım” diyor. Biz de diyoruz ki; vallahi de billahi de şahidiz, evet sen yaptın. Doları 1,5 Liradan aldın 30 Lira sen yaptın. Faizi 45’e sen çıkardın. 8’di, 8’e düşürmüştün. 45’e sen çıkardın. Ekmeği 8 Lira sen yaptın. Kutuplaşmayı sen başardın. Basını sen susturdun, şahidiz. Benzini 40 Lira sen yaptın. Kiraları sen uçurdun. Liyakatı sen yok ettin. Liyakatın yerine sadakati sen getirdin. Sığınmacıları sen getirdin. 8 milyon sığınmacıyı Türkiye’ye sen doldurdun. Biz de şahidiz. Umutları sen tükettin. Gençler Türkiye’den kaçmak istiyor, bunu biliyoruz. Eğitimi sen çökerttin. Yargıya güven azdı, zaten azdı ama yargıya güveni sen yok ettin. Vallahi de billahi de sen yaptın.
SİZ KİMSİNİZ ÖNCE CUMHURBAŞKANINIZA SÖYLEYİN
Geçtiğimiz günlerde İstanbul’un Ankara’nın AKP belediye başkan adayları emeklilere para vereceğini söylüyor. Siz kimsiniz ya önce Cumhurbaşkanı’nıza söyleyin. Memleketi bu hale sen getirdin. Doğru söylüyorsun. Vallahi de sen yaptın, billahi de sen yaptın, biz de şahidiz. İsveç’i NATO üyesi sen yaptın. Türkiye’ye F-16, Yunanistan’a F-35’i sen becerdin. Et ithalatını sen yaptın, hayvan ithalatını sen becerdin. Türkiye’yi gıda enflasyonunda Dünya 4’üncüsü sen yaptın. Gram altın denilen şeyi sen buldun. Kumarın her çeşidini sen buldun. İddia’yı sen buldun. Beygirleri hafta sonu bile koşturdun. At yarışlarını 7 güne çıkaran, geceleri koşturan sensin, sen yaptın. Akıl dışı ekonomi politikalarında Eylül 2021’den bu yana bunları sen becerdin.
BUNLARIN HEPSİNİ ERDOĞAN BECERDİ ŞAHİTİZ
Bakın değerli arkadaşlarım. Eylül 2021 fiyatlarıyla Ocak 2024 fiyatlarını bazı ürünleri değerlendirelim, bunları Erdoğan becerdi. A4 kağıt 21,90’mış, 93,95’e çıkmış. Bir litre sıvı yağ 18,90’mış, 46,9’a çıkmış. Bir kilogram un 4,50 liraymış, 21 TL’ye çıkmış. 1 kilogram şeker 5,39 Liraymış, 29,75’e çıkmış. 1 kilogram tereyağ 58,9 Liraymış, 275 Liraya çıkmış. Bir litre süt 8,75 Liraymış, 36,95 Liraya çıkmış. 1 kilogram peynir 30 Liraymış, 125,9 Liraya çıkmış. Bunların hepsini Erdoğan becerdi, biz de şahidiyiz.
MUHALEFETE GÖRE BAŞKA BİR SİYASİ PARTİ ADAY ÇIKARMAK İSTERSE BÖLÜCÜ OLUYOR
Peki bu iktidarın yanında bir de muhalefet var. Bu muhalefetin derdi şu; bizden başka kimse aday olmayacak. Başka birisi, siyasi parti aday çıkarmak isterse bölücü olacak, sarayın adamı olacak. Herkes yarıştan çekilecek, herkes bunlara destek olacak. Başka şansın yok. Ancak öyle yarış kazanabileceğine inanıyor. Aday çıkarırsan seni yaftalıyor.
BONSERVİSLE MİLLETVEKİLİ
Ama 39 milletvekilini dağıtıyor. Al diyor. Cumhurbaşkanı yardımcılıkları dağıtıyor. Bakanlık dağıtıyor müsteşarlık dağıtıyor. Yetmedi, yetmiyor bir grup kuruyor bir parti iki partiyle bir araya geliyor. Ana muhalefet partisinin verdiği milletvekilleriyle bir grup kuruyorlar. Bir Sayın milletvekili vefat ediyor. Allah rahmet eylesin. Tamam diyorlar dolduralım al sana 1 milletvekili daha verelim. Bonservisiyle, mazbatasıyla birlikte mi veriyorlar mazbatasız mı veriyorlar bilmiyorum orasını. Al diyorlar bir tane daha verelim grubu bir daha kurduruyorlar.
CHP LİSTELERİNDEN SEÇİLMİŞ BİRİSİ ÇIKIYOR SAADET PARTİSİ’NİN İSTANBUL ADAYI OLUYOR
Sonra bu 39’dan birisi CHP listelerinden İstanbul’dan seçilmiş birisi çıkıyor Saadet Partisi’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı oluyor, ve diyor ki İstanbul’un 5 yılı boşa gitti. Sonra Memleket Partisi aday çıkaramaz. Ya senin ortağın aday çıkarmış. İstanbul’un 5 yılı boşa geçti diyor. Değerli arkadaşlarım partinin sözcüsü bu. 39 Milletvekili vereceksiniz. O milletvekillerinden birisi sizin karşınıza geçecek ve boşa geçtiğini söyleyecek 5 yılın.
BU İKTİDAR DEĞİŞMELİDİR AMA BU MUHALEFET EN ÖNCE DEĞİŞMELİDİR
Değerli arkadaşlarım. Evet inanıyorum, bu Erdoğan ve bu iktidar değişmelidir, ama bu muhalefet en önce değişmelidir. Bu muhalefet değişmeden Türkiye’nin kaderi değişmez. Bunu tekrarla söylüyorum. Bütün adaylıkları eşe dosta, başka partilere dağıtmışlar.
UTANIR İNSAN BUNU SÖYLEMEYE
Şimdi özrü kabahatinden büyük açıklamalar yapıyorlar. Karşıyaka’yı istemişiz, Vermemişler. Kime vermişler? CHP’nim evladına mı vermişler? Keşke yapsalardı. 2018’de başka partiden 5’inci sıra birine vermişler. Yazık günah. Eşe dosta dağıtıyorlar. Yani Memleket Partisi sizden 1 ilçe istemiş sizde vermemişsiniz utanır insan bunu söylemeye utanır, utanır. Yüz olsa bunlarda utanırlar. Demek ki sizden sembolik bir şey istemişler. Şimdi neden konuşuyorsunuz aday çıkarınca? Niye konuşuyorsunuz şimdi?
BU ARKADAŞLARIN DERDİ KURULTAY
Ama Memleket Partisi çok iyi davranmış size, eğer öyleyse eğer. Ama siz çok kötü niyetlisiniz demek ki. Değerli arkadaşlarım. Tüm ortakları bunları terk etmişken ben yardım elimi uzattım. Altılı masa darmadağın. Ben elimi uzattım bunlara. Memleket Partisi Atatürkçülerin partisi, ruh verecektir, heyecan verecektir. Gelin işbirliği yapalım dedim. Ama bunlar bize ihtiyaçları yokmuş demek ki. Yandaş gazeteciler de bunlarla birlikte %60’la kazanıyorlar zaten. Kazansınlar tamam. Bize de ihtiyaçları yokmuş. Bu arkadaşlar seçim kazanmak istemiyor. Bu arkadaşların derdi kurultay. Şimdi ben şiirle, edebiyatla ilgilenen bir fizik öğretmeni olarak sizlere birkaç deyiş okuyayım. Sonra da sorularınızı alayım.
“Ben diyorum siyasette ilke,
O diyor ki istedi benden ilçe,
Ben diyorum arada Ali de olsun,
O diyor her yer Veli’yle dolsun.
Ben diyorum İsveç’e hayır,
O diyor belediyede bizim adamları kayır,
Ben diyorum kaybedersin,
O diyor iftira atarım, saraya gidersin,
Ben diyorum genç cumhuriyete saldıranı aklama, paklama,
O diyor istedin benden Karşıyaka,
Ben diyorum kaybedersin demlenme,
O diyor uzak dur söylenme.”
Açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan İnce, Ümit Özdağ ile ilgili sorulan soruyu yanıtladı.
ÖZDAĞ’IN O BELGEYİ AÇIKLAMASI ETİK DEĞİL VE RACONA SIĞMAZ
Sayın Kılıçdaroğlu seçim öncesinde Sayın Özdağ ile görüşmüş Bakanlık ve MİT müsteşarlığı verilen bir belge. O imzayı, o belgeyi doğru bulmuyorum. Kılıçdaroğlu’nun yaptığını yanlış buluyorum. Yanlış buluyorum çünkü tek başına yapmış bunu. Parti Meclisi’nin haberi yok, milletvekillerinin haberi yok. O verilen bakanlıkları ve müsteşarlığı doğru bulmuyorum fakat Kılıçdaroğlu seçimi kaybetmiş. Ümit Özdağ’ın kaybetmiş Kılıçdaroğlu’na yumruk atmasını, o belgeyi açıklamasını etik bulmuyorum. Ben olsam açıklamazdım. Yani, ben çok şey aldım demek marifet değil onu açıklamak etik değil, oradan bakmak lazım. Racona sığmaz. Mertliğe sığmaz, racona sığmaz, delikanlılığa sığmaz, siyasete sığmaz, etiğe sığmaz, ben doğru bulmuyorum, ben açıklamazdım.