Sokakta Utanmadan Gezebilecek Misiniz?
-Sayın Başkan yaşadığınız kent karışmış vaziyette, protestolar var. AKP İl Başkanı olarak neler söylemek istersiniz?
Bize sorulmadan bu olaylar başladı. Daha ortada mazbata yok. Biz itiraz hakkımızı kullandık. İl seçim kurulu ise mazbatanın bize verilmesine karar verdi. İki tarafında konuyu Yüksek Seçim Kurulu’na taşıma hakkı var. Bugün zaten taşıdılar. Ona rağmen ortalık karıştı.
-Ortada halkın iradesiyle yüzde 55.48 oy alan DEM Parti’nin adayı var. Diğer tarafta ise yüzde 27.15 oy alan sizin adayınız. Abdullah Zeydan’ın kazandığı koltuk sizin adayınıza verilirse Vanlı bir yurttaş olarak sizin vicdanınız rahat eder mi?
Önce şuna bakmak lazım konu vicdan mı hukuk mu?
-Peki o zaman şöyle sorayım. Seçimden 1 gün önce mesai saatinin bitimine 5 dakika kala Abdullah Zeydan’ın memnu haklarının (seçme seçilme…) geri alınması hukuka uygun mu sizce?
Eğer yanlışsa Yüksek Seçim Kurulu ‘yanlış’ diyecek. Doğruysa ‘doğru.’ Ben hukuk yerine karar veremem. Yaşanan süreç benim dışımda gelişen bir şey. Biz normal süreci işlettik. Adalet Bakanlığı’nda ‘ne oldu, ne bitti’ bilmiyorum. Ayrıca seçim yenilense dahi DEM’in aynı adayla bu seçime girmemesi lazım.
-“Yüksek Seçim Kurulu son karar olarak mazbatayı sizin adayınıza verdi” diyelim. Van sokaklarında gezerken, Vanlılarla buluşurken mahcubiyet duymayacak mısınız?
Bunu bana değil. Belediye başkan adayımıza sormanız lazım. Ben benimle karşılaşanlara size nasıl savunma yaptıysam onlara da bunları anlatacağım.
-Peki efendim adayınız Abdulahat Arvas telefonunu kapatmış durumda. Siz kendisiyle irtibata geçtiniz mi?
Hayır kendisini hiç aramadım. Ayrıca şu an derdimiz mazbatayı almak değil. Sokakların karışmasını önlemek.
-Cumhurbaşkanı Erdoğan kentinizde yaşanan olaylara ilişkin sizlerle temasa geçti mi?
Cumhurbaşkanımız bizi aramadı. Ancak biz teşkilatınız. Yaşananlara ilişkin kurmaylarıyla zaman zaman iletişime geçip bilgi veriyoruz.